- su zarfı
- водяная рубашка
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
mekân zarfı — is., dbl. Yer zarfı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer zarfı — is., dbl. Bir fiilin anlamını yer göstererek belirleyen, sınırlayan zarf, yer belirteci, mekân zarfı: İçeri giriniz. Yukarı çıkınız … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösterme zarfı — is., dbl. Bir fiilin, bir adın veya bir zarfın anlamını gösterme yoluyla sınırlayan zarf: Ta uzaklara gitti gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
soru zarfı — is., dbl. Bir fiilin anlamını soru yoluyla açıklayan zarf Nasıl, neden gelecek? Nereye gidecek? … Çağatay Osmanlı Sözlük
yön zarfı — is., dbl. Yön bildiren zarf İçeri girdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaman zarfı — is., dbl. Bir fiilin anlamını zaman kavramı ile sınırlandıran zarf, zaman belirteci Yarın yazacağım. Şimdi geliyorum. Sabahleyin vereceksiniz … Çağatay Osmanlı Sözlük
zarf — is., esk., Ar. ẓarf 1) Kap, kılıf, sarma 2) İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler. A. Haşim 3) İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap Kenarları ezik bir çift … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık mektup — is., bu 1) Zarfı yapıştırılmamış mektup 2) Yazıldığı kimseye gönderilmeyip basın yoluyla açıklanan mektup … Çağatay Osmanlı Sözlük
mekân — is., Ar. mekān 1) Yer, bulunulan yer 2) Ev, yurt 3) gök b., esk. Uzay Birleşik Sözler mekân akustiği mekân grupları mekân zarfı cennetmekân tebdilimekân Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
posta — is., İt. posta 1) Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul a gönderdim. Ö. Seyfettin 2) Genellikle bu emanetleri götüren taşıt 3) Bu emanetleri toplayan ve dağıtan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pullamak — i 1) Üzerine pul yapıştırmak Zarfı pulladı. 2) Pullarla süslemek Gece elbisesini pulladılar, işlediler … Çağatay Osmanlı Sözlük